30 Kasım 2012 Cuma

Ameliyatsız Yüz Germe'de Altın Frekans Devri


Yüzdeki elastikiyet kaybı ve yaşlanma ile ortaya çıkan sarkmalarda ameliyatlara mahkumiyet her geçen gün azalmakta . Araştırmalar bu alanda çok hızlı ve başarılı yeni cihazlarla her geçen gün daha genç görünmek isteyen hastalara yeni imkanlar sunmakta. Ameliyatsız uygulamalar anestezi ve uzun iyileşme dönemlerine ihtiyaç duyulmaması nedeni ile günlük hayatı da aksatmadığı için özellikle tercih edilmekte . Son dönemde fraksiyonel lazerler, ultherapy  gibi metodlara eklenen “ALTIN FREKANS” ile ameliyatsız uygulamalar çok daha iddialı hale geliyor.
Tedavi öncesi özel başlıklarla uygulama yapılacak alandaki epidermis kalınlığı ölçülmekte. Böylelikle enerjinin gönderilecek tedavi edilecek alanın derinliği 1 mm hassasiyet ile tespit edilebilmekte. Bu kalınlık için ayarlanan başlıklarla yüze 30 ila 50 bin arasında derinlemesine enerji hatları oluşturacak radyofrekans dalgaları  gönderilmekte.
Uygulama öncesi yapılan anestezik kremlerle 20-30 dakikalık bir ön hazırlık sonrası tüm yüz yaklaşık 45 dakikada tamamlanmakta. Uygulama sonrası yapılacak özel uygulamalar ile birkaç saat süren bir kızarıklık dışında hasta günlük hayatına devam edebilmekte. Uygulama cildi hazır olmayan hastalarda istenen sonuçları veremeyeceği ve uzun iyileşme süresine ihtiyaç duyacağı için tercih edilmemekte. Gerekli durumlarda aylık periyotlarla 3 kez , normalde de 4-6 ay ara ile kullanılabilmekte.

 Özellikle cilt kalitesinin artırılmak istenen  ve elastikiyet kaybı olan hastalarda başarılı sonuçlar verdiği gibi, leke ve akne izleri gibi sorunlarda da tercih edilecek bir yöntem olarak kullanılmakta.
Yöntem daha önce altın iğne olarak kullanılan cihazların sadece iğne ucuna değil de hat boyunca enerji vermesi ile geliştilmiş bir radyofrekans enerjisi veren “SCARLET” ile cildin ihtiyacı olan bölgelerinin ısıtılarak hem kollajen artışı hem de cildin yenilenmesini hedeflemekte. Cildin içine giren özel başlıkları ile yukardan enerji vererek oluşturulmaya çalışan enerji birikimi sırasında oluşacak yağların erimesi riskini taşımamakta. Ayrıca uygulamada derinlik 1 mm hassasiyet ile ayarlanabildiği için derinliğe net olarak ulaşılmakta. 

Fraksiyonel lazerler ile 1,5 mm ye kadar ulaşılabilen derinlik  yöntem ile 3 mm kadar genişletilebilmekte. Lazerlerden farklı olarak bu derinliğe inerken uzun iyileşme dönemlerine ihtiyaç duyulmamakta ve cilt renginden bağımsız çalıştığı için her cilt tipine yaz kış uygulanabilmekte.
Elastikiyet sorununu ileri boyutta yaşayan hastalarda 4.5 mm ye ulaşan Ulterapy ile kombine edilerek kullanılabilir. Derine nokta atışları yapan bu teknolojiyi epidermis boyunca enerji vererek  destekleyeceği için birlikte uygulamalarda başarı oranları çok arttırılabilecektir.

 Yöntem PRP ile desteklendiğinde hem uygulama sonrası iyileşme hem de kollajen artışı ve kollejen kalitesi çok yükseleceği için birlikte uygulamalarda memnuniyet artacaktır. PRP nin ulaşacağı kanalların cihaz tarafından açılması sayesinde bu uygulamanın da ağrısız olarak yapılmasına imkan sağlar.
 
Medikal Estetik Hekimi
Dr.Hüseyin Tırman
 
 
 

27 Kasım 2012 Salı

Ameliyatsız Yüz Germe -Ultherapy


Cilt gençleştirme uygulamalarında estetik operasyonlara alternatif olarak sunulan, Amerika'da bu alanda bir ilk olarak FDA onaylı ve son günlerin en 'tercih edilen' teknolojisi olarak kabul gören 'Ulthera' şimdi Türkiye'de....

Ultrasound, en bilinen tanımı ile anne karnındaki fetüsü izlemeye imkan tanıyan bir teknoloji. Şimdi aynı teknoloji ile elastikiyetini kaybetmiş, sarkmış, kırışmış ciltler ve düşük kaşlar ameliyata gerek olmaksızın gerdiriliyor. Bu işlemi neredeyse yarım saat süre içinde gerçekleştiren mucizevi aletin ismi ise Ulthera..

Ulthera, cerrahi operasyonlarla başarılabilen yüz germe operasyonunu enjeksiyonsuz, iyileşme sürecine ihtiyaç duyulmadan, risksiz ve sıfır ağrı ile çözebilen yeni bir teknoloji.Tüm yüz için 30 dakika süren Ultherapy uygulamasının ardından, uygulamanın yapıldığı kişiler günlük aktivitelerine hemen dönebiliyor.

Ulthera sisteminde kullanılan 'Deep see' adı verilen teknoloji de 'fokus ultrasound' ile cildin alt tabakalarında 'sıcak noktalar' yaratılıyor. Bu sayede cilt kendi onarım sürecini oluşturarak yeni collagen üretimine başlıyor ve ciltte sıkılaşma ve 'lifting' etkisi kendini göstermeye başlıyor.

Uygulamanın hemen ardından toparlanmaya başlayan cilt istenen ideal görünüme 3 ayın sonunda ulaşıyor. Tek bir uygulamanın ardından elde edilen sonuç en az bir sene boyunca muhafaza ediliyor.

Ulthera; odaklanmış ses dalgaları kullanarak cildin 3 mm ve diğer ameliyatsız yöntem ve lazerlerin ulaşamayacağı 5mm lik derin dokularda kollajen üretiminin tetiklenmesine dayanan bir tedavi yöntemidir.
Ulthera görüntüleme ultrasonuyla birlikte kullanılan, deriye zarar vermeden 5 mm aşağıda odaklanarak, bağ dokusuna etki edebilen bir ultrason cihazıdır. Cilt altını görerek gönderdiği odaklanmış ultrason gücüyle deri altındaki bağ dokusu tabakasını kontrakte eden ve geren ısı hasarları yaratır.

Ameliyatsız bir cilt sıkılaştırma yöntemi olan Ulthera ile zamanın ve yerçekiminin ciltte yarattığı gevşeme ve sarkmalar tedavi edilir. Ulthera ile 30-60 dakikalık bir seans ardından elde edilen sonuç cilt altı bağ dokusunun güçlenmesi ile meydana gelir.

Ulthera nasıl uygulanıyor?
Ulthera yani ameliyatsız yüz germe işlemi uygulamasında ultrasound başlık cilde değdirilerek cilt ve cilt altı doku cihazın monitöründe görüntülenir. Ardından aynı uygulama başlığı ile cildin 4.5 mm ve 3 mm altına fokuslanmış termal ısı odakları ile cildin bundan olumlu anlamda faydalanması sağlanır. Bu işlem sırasında cilt yüzeyi uygulamadan etkilenmez.

Ulthera Ultherapy işlemi sırasında cilt altı dokular sadece ameliyatlarda görülebilecek şekilde ekrandan görülerek uygulama yapılır.
Cilde ulaşan enerji sayesinde stimulasyon artar ve ciltte yeni kollagen oluşumu sağlanır. Güçlü bir sıkılaşma etkisi meydana gelerek, zaman içinde cerrahi olmayan bir yüz germe etkisi oluşur.

Hangi bölgelere ne şekilde uygulanıyor?
Ulthera; ameliyatsız yüz germe amacıyla yanaklara, “jaw line” diye tabir edilen çene çizgisinde sarkmaları olan hastalara, boyun ve gıdı bölgesindeki sarkmayı düzeltmek amacıyla boyuna, kaş kaldırmak amacıyla kaş-alın bölgesine, alın bölgesinde toparlama amacıyla alına, üst göz kapağındaki deri fazlalıklarını azaltmak ve toparlamak amacıyla göz kapaklarına, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmek amacıyla dekolteye uygulanmaktadır.

Tedavi ne kadar sürüyor?
Ultherapy uygulama yapılan bölgeye göre değişmektedir. Uygulama yapılan bölgeye göre 30-60 dakika arasında sürmektedir. Tüm yüze uygulama yapıldığında 1 saat kadar sürmektedir.

Uygulama sırasında neler hissediliyor?
Uygulama sırasında hissedilenler kişiden kişiye farklılık gösterse de, hastalar uygulama sırasında hissettikleri acı hissini anlık “iğne batması” gibi tanımlamaktadırlar. Bu ultrasound enerjisinin dokunun derinlerine ulaştığı ve böylelikle Ultherapy' nin ciltte lifting ve sıkılaşma etkisi meydana getirdiği anlamını taşımaktadır.

Uygulama neler beklenmeli?
Uygulamanın ardından kişi günlük aktivitelerine hemen dönebilir. Dikkat edilmesi gereken herhangi bir durum bulunmamaktadır. Ulthera sonrasında ciltte yanık, leke, herhangi bir yan etki oluşmaz. Bazı kişilerde uygulama sonrası kızarıklık oluşsa da bu durum birkaç saat sonra normale dönmektedir.

Ulthera'nın diğer ameliyatsız yüz germe işlemlerinden farkı nedir?
Ulthera, fokus ultrasound teknolojisinin kullanıldığı tek cilt sıkılaştırma yöntemidir. Ciltte tek bir uygulama ile etkili ve memnuniyet verici sonuçlara ulaşmak mümkün olmaktadır.

Ulthera derin dokuları düzeltebilen tek cihazdır
Uygulama sırasında cilt altını görmek çok önemlidir. Çünkü tam olarak ısı etkisi yaratmak istediğimiz taşıyıcı tabakayı görerek atış yapma imkanı sağlanır. Bunu hiçbir lazerde elde etmek mümkün değildir. Uygulamanın amacı, cerrahi yöntemlerle kesilerek çıkartılan tabakayı erken safhada, ameliyatsız bir şekilde dışarıdan küçültmek ve oluşan hasarın etkisiyle yeni kolajen üretimi sağlayarak cildin gerginleşmesini sağlamaktır.

Ultherapy güvenli bir yöntem midir?
Ultrasound enerjisi tıpta 50 yıldan uzun süredir kullanılmaktadır ve klinik denemelerde herhangi bir yan etkisi olmadığını ispatlamıştır. Ulthera Amerika F.D.A onaylı bir cihazdır. Her tıbbi uygulamada olduğu gibi doktorunuz konu ile ilgili gerekli açıklamaları yapacaktır.

Ulthera uygulaması sonrasında sonuçlar ne zaman ortaya çıkar?
Tek bir uygulama ardından rejenerasyon süreci hemen başlar, ilk anda bile hafif bir lifting etkisi görülmektedir. Ancak istenen sonucun ortaya çıkma süresi 90 gün sonradır. 6 ay sonrasında tam sonuç alınmış olur. Cilt uygulama sonrası her geçen gün daha iyi görünmeye başlar, 1 hafta sonrasında cildinizi daha iyi hissedersiniz, 1 ay sonra etkiler görünür hale gelir, 3 ayın sonunda sonuç gözlenmeye başlar.

Kimler Ulthera uygulaması için uygun adaylardır?
Cildinde gevşeme veya sarkma olan tüm kişiler Ulthera için uygun adaylardır. Özellikle 40-65 yaş arası cilt yapısı gevşediği için belirgin sonuç alınmaktadır.


Kullanılan son 2 resim Dr.Hüseyin Tırman Kliniğine aittir. Herhangi bir yerde izinsiz kullanılamaz. Resimlerin devamı için facebook sayfamızı ekleyebilirsiniz. www.dr-ht.com




Göz Torbalarınızdan Ameliyatsız Kurtulun!



Göz yüzümüzün en önemli parçası, yaşlanmaya bağlı değişikliklerden etkilenmesi de yüzümüzü yorgun ve yaşlı göstermekte.

Göz kapaklarındaki ince destek dokusu nedeni ile göz kapakları yüzümüzün diğer bölgelerine nazaran daha az beslenebilmekte ve daha hızlı yaşlanmakta. Genetik olarak yatkınlık da eklendiğinde 30 ‘lu yaşlara kadar inebilen göz kapağı sarkmaları estetik olarak hastayı rahatsız etmekte. İleri yaşlarda da bu sorunlar hastanın görmesine engel olabilecek kadar ilerlemekte.

Gözaltında ise gözün içini çevreleyen epitel ve kirpiklerimize kadar ulaşan derimiz arasında yine destek dokusundan fakir bir ölü boşluk bulunmakta. Sanılanın aksine bu bölgedeki sorunlar yağlanma problemleri değil bu ölü boşluğun dolma ve genişlemesine bağlı problemler olmakta. Torba diye adlandırılan şişlikler bu bölgenin genetik ve dış faktörler (kronik uykusuzluk, uzun süre ekrana bakma vb.) etkenlerle oluşan birikimlerdir.

Ameliyat tek çare mi?

Yapılan operasyonlar ile göz kapağındaki fazlalık kolayca alınarak hastanın sorunu çözülebilinir. Ancak bölgenin beslenmesinde çözüm olamayacağı için bu daha sonra aynı sorunun tekrar etmeyeceği anlamına gelmez. Operasyonlardan sonra simetri ve ya ameliyat izlerinin görünmesi gibi sorunlar yaşanabilir. Göz altı torbaları da yine operasyon ile uzaklaştırılabilir , yine bölgedeki mecburen oluşan dolaşımdan fakir alan sebebi ile tekrar etmeleri mümkündür.

Ameliyatsız çözümler:

Bölgeye yapılan enjeksiyonlar ile bölgenin yeniden yapılandırılarak göz kapağı sarkmaları önemli oranda toparlanabilmekte ve göz altı torba görüntüsü azaltılabilmektedir. Ayrıca peelingler ile bölge derisi daha canlı ve parlak hale getirilebilir.

Tedavi 10 hafta , haftada 1 kez yapılmakta ve kanama pıhtılaşma bozukluğu olanlar, hamile ve süt verenler dışında herkese uygulanabilmektedir. Tıpkı ameliyatlarda olduğu gibi sonuçlar ömür boyu kalıcı değildir

Dr.Hüseyin Tırman

Göz Tedavilerine Yeni Bakış Açısı


Göz çevresi ; konuşurken göz temasında olunması nedeni ile en çok dikkat çeken bölgelerden biridir. Bu bölgede yaşanan sorunlar o nedenle karşıdakiler tarafından daha çabuk fark edilir yada hissedilir. Göz çevresinin sorunsuz ve gergin görünmesi de bakışlara yansıyarak kişiyi daha dinamik ve daha genç göstermektedir.

Göz Çevresindeki Başlıca Sorunlar Nelerdir?

Elastikiyet kaybına bağlı olarak göz kapaklarında yaşanan sarkma, dolaşım bozukluklarına bağlı göz altı torba oluşumu , göz çevresinin koyulaşmasına bağlı morluk tabloları ve yağ dokusunun azalması ile belirginleşen göz altları sorunları sık karşımıza çıkmaktadır.

Göz Kapağı Sarkmaları

Sarkmalar özellikle göz çevresindeki destek dokuların zayıf olması nedeni ile oluşur. Enjeksiyonlar ile bölgenin dolaşım ve cilt kalitesinin arttırılmasına toparlanma ile cevap veririler. Bu basamakta göz çevresine özel peelinglerden de faydalanılabilir. Derinin fazlası ise ve göz çevresinin tutundurulması ise ulthrerapy ile sağlanarak göz kapaklarında ameliyatsız çözüm sağlanabilir.

Göz Altı Torbaları

Torbalar göz ile yüzümüzü oluşturan cilt arasındaki ölü boşlukların zaman içinde dolaşımını kaybetmesi sonucu oluşan sorunlardır. Çok çeşitli nedenler sonrası oluşabilir. Tedavilerinde göz altında dolaşımı arttıran enjeksiyonlar ve PRP tedavisinden olumlu yanıt alınmaktadır.

Göz Altı Morlukları
Morlukların bir kısmı dolaşımın bozulması nedeni ile, bir kısmı o bölgedeki derinin pigmentasyonunun artması ile , bir kısmı da bölgenin ciltaltı destek dokusunu kaybetmesi sonucu oluşan volüm kaybı ile oluşur. Dolaşım bozulduğunda torba tedavisi ile aynı yöntemlerde faydalanılır. Pigmentasyon artışı yani ciltdin rengini veren maddelerdeki artış ise peelingler ve lazerler ile azaltılabilir. Volümün azaldığı durumlarda hyaluronik asit enjeksiyonları sorunun giderilmesini sağlar.

Göz altı sorunları günümüzde çok farklı tedavilerle yüzgüldüren sonuçlar verebilmekte ve ameliyatları erteleyebilmektedir. Ancak sorunun doğru tespit edilmesi ve doğru tedavilerin seçilmesi kimi zamanda destek tedavilerden faydalanılması sonucu belirleyecektir.

Dr.Hüseyin Tırman

Yaşlandıkça yüzümüz böyle eriyor..

Estetik ve kozmetik alanında hergün hastaların hayatlarını kolaylaştırmak için başka ürünler ve yeni uygulamalar hayatımıza giriyor. Yaşlanma belirtileri arasında en çok can sıkan elastikiyet kaybı ve bu nedenle yüzde yaşanan sarkmaları. Farklı uygulamalar ile sonuç alınamazsa dolgular bu alanda yüze hacim kazandırarak sarkma sorununu çözebiliyor.

Gençlik resimlerimize baktığımızda çenemizin ve elmacık kemiklerimizin oluşturduğu tabanı yukarı bakan bir hayali bir üçgen görebiliriz. Her geçen gün kaybolan elastikiyet ve yerçekimi etkisi ile aşağıda doğru hareket eden yağlar zamanla bu üçgeni tam tersine çevirir.

Kimi zaman yüzün yağlanmasının veya kilo alıp vermenin de bu değişikliğe ekstra katkısı oluyor. Yaşlılık görüntüsü olarak algıladığımız bu ters üçgeni eski haline getirebilmek için cerrahi yada cerrahi olmayan bir çok çözüm üretiliyor.

Volumetrik yüz germe dediğimiz işlem, yanaklar ve elmacık kemikleri hatta gözaltından aşağı doğru kaymış olan ya da zaman içinde eksilen volümün yerine konarak yüzün eski haline getirilmesini amaçlıyor.

Kimi zaman gereğinden fazla konulan dolgu ürünleri veya zamanla artan dolgular (kök hücre yağ enjeksiyonu) kişileri başka birine benzetebileceği için, zamanla kendiliğinden cilt altında eriyip yok olabilen ürünlerin tercih edilmesi şarttır.

Volümetrik yüzgerme tek başına çok şeyin beklenebileceği uygulama olmamalı. Genellikle enjeksiyon terapileri, lazerler ve ultherapy gibi cildin diğer eksikleri ile uygulandığında daha doğal görünümlere ulaşılıyor.

Bu Ameliyatlar Artık Bıçaksız!

Bir yılı daha bitirmek üzereyiz. Her sabah alışamadığımız “Yaşlanma Belirtileri” başımıza dert olsa da birileri bizim için çözümler aramaya devam ediyor.

2000 ‘li yılların başlarında estetik ameliyatların onda biri oranında yapılan ayakta müdahaleler 2010 larda eşitlendi. Önümüzdeki 10 yılın sonunda estetik ameliyatlara ihtiyacın Amerika Birleşik Devletlerinde estetik müdahalelerin dörtte biri kadar olacağı bekleniyor.

2050 li yıllarda ise ameliyatlar tüm işlemlerin sadece %2 sini oluşturacağı tahmin ediliyor.

Ameliyatsız da düzeltilebilen sorunlara son on yılda eklenenler:

Burun Estetiği,
Dudak Estetiği,
Gülüş Estetiği (Dişetlerinin Görünmesini Engelleme)
Göz Kapaklarının Sarkması,
Gözaltı Torbaları,
Çene Büyütme İşlemleri,
Volümetrik Facelift( Volüm Arttırılarak Sarkmaların Tedavisi),
Ameliyatsız Yüz Germe (Ultherapy),
Gerdan ( Gıdı) Bölgesinin Eritilmesi, Sıkılaştırılması,
Dekolte Kırışıklıklarının ve Lekelerinin Tedavisi,
Kollardaki Sarkmaların Tedavisi,
El sırtının leke ve kırışıklık tedavisi,
Göğüs dolguları ve küçültme işlemleri
Karın bölgesinde istenmeyen yağlar ve sarkmaların tedavisi,
Popo kaldırma ve eritme işlemleri,
Kadınlarda G-point büyütme işlemleri,
Erkeklerde Penis büyütme İçin Dolgu İşlemleri,
Diz Kapağı Estetiği,
Bacak İçi Eğrilikler İçin Dolgu İşlemleri…

Ayrıca cilt gençleştirme için , leke, kılcal damar ve elastikiyet sorunları için de artık çok daha etkin tedaviler kullanılmaya başlanmıştır. DNA hasarını onaran kremler (AC-11) ve kırışıklılar için Botox krem haline getirilmesi de heyecan verici gelişmeler...

Medikal Estetik Hekimi
Dr.Hüseyin Tırman

Sarkık Gıdılara Son!

Boynun üst kısmı, çenenin altında oluşan sorunlar kimi zaman yüzümüzü olduğundan kilolu veya yaşlı gösterebilmektedir. Sadece gerdanın giderilmesi bile kişiyi daha zayıf ve daha genç gösterebilmektedir. Bu kısmın daha önce liposuction veya germe operasyonları ile tedavi edilen sorunları artık son gelişmeler ile ameliyatsız tedavi edilebilmekte hatta yara izi yada dalgalanmalara sebep olmaması ile de hastaya daha az komplikasyon yaratmaktadır.

Gerdan bölgesinde en önemli sorunlardan bir tanesi hastanın kilolu olup olmamasından bağımsız olarak var olan yağlanmadır. Yağlanma ile ilgili tespit yapıldıktan sonra bölge çeşitli enjeksiyonlar, kavitasyon, radyofrekans gibi soruna en uygun tedavi seçeneği ile eritilebilir. Burada en önemli sorun yağlanmanın azaltılması değil yöntem ve hızıdır. Tek başına eritme uygulamaları telafisi güç gevşeme ve sarkma problemlerine sebep olacaktır. Bu nedenle uygulamanın bölgenin gevşeme ve sarkmasına engel bir tedavi ile kombine uygulanması gereklidir.

Bölgenin gevşeme ve sarkma problemleri, genellikle yaşla oluşan problemlerdir. Kimi zaman da önceki başarısız uygulamalar sonrası daha da artmış olarak tedavi için başvurmaktadır. Bölgenin elastikiyetini arttırmak için bölgenin dolaşımını artıracak, ihtiyaçlarını yerine koyacak ve onarımını yapabilecek enjeksiyonlardan faydalanılmaktadır. Ayrıca lazer uygulamaları ve son dönemde etkin olarak kullanılan Ultherapy (Multi Focus Ultrasound)ile oluşturulmuş kombine tedavilerden faydalanılmaktadır . Bu alanda özellikle radyofrekanstan kaçınılması çok önemlidir.

Gerdan bölgesinde yağ eritme işlemleri 1-3 ay kadar zaman almakta, sıkılaşma ve germe işlemleri de 3-6 ay içinde en iyi sonucu göstermektedir. Hastanın sorununa göre 1- 12 seans arasında uygulama planlanmaktadır.

Dr.Hüseyin Tırman

Cilt Lekelerinize Veda Edin

Yaşlılık ve Güneş Lekeleri Nasıl Tedavi Edilebilir?

Leke hanımların hayatlarında sık karşılaştıkları bir problem, Kimi zaman yüzde, kimi zaman dekolte ve ya sırtta bazen da ellerde oluşabilir. Çoğunlukla etken güneş veya solaryum gibi ışıklar olsa da genetik yatkınlık , hormonal sebepler ve ya kimi ilaçlar da leke oluşumuna neden olabilir. Leke görüntüsünü veren çoğunlukla cildin kendi içindeki melanin adlı pigmentin belli bir alanda yoğunlaşması veya bölgede damar yapılarının farklılaşmasıdır.

Bu ayrım tedavi için çok önemlidir. Genellikle gebelik haricinde oluşan lekelerde cildin belli fonksiyonlarında yetersizlik de rol oynamaktadır. Kuruma, dolaşım bozukluğu veya yapısal kimi protein ve aminoasidlerin eksikliği leke oluşumuna neden olmaktadır. Tedavi planlanırken pigmentasyon problemi olanlar ve damarsal olanları ayırmak gerekir.

Pigmentasyon ise yüzeyel olanlarda sadece peeling veya peeling etkili kremler ile yapısal olarak eksiklik olduğu düşünülen hastalarda destek ürünler ile yüzgüldüren sonuçlar alınabilir. Daha derin olgularda mutlaka lazerlerden destek almak gerekmektedir. Ayrıca yüzün varsa eksiklerini giderecek özel enjeksiyonlar da tedavinin başarısını artıracak ve yeniden oluşmasına engel olmak için gereklidir. Eğer leke damarsal sebeplerden ise lazer uygulamaları yeterli olacaktır.

Peelingler veya kremlerle bu soruna herhangi bir çözüm üretilemez. Bölgede oluşan sorunu gidermek için dolaşımı artıran özel içeriklerle de gerekirse tedavi desteklenebilir. Unutmamak gerekir ki lekeyi oluşmadan önlemek tedaviden daha az maliyetlidir.Cildi güneş ve solaryum gibi etkenlerden iyi korumak gerekir. İyi nemlendirme yaz kış önemlidir. Ayrıca bahar ve yaz aylarında etkili bir güneş koruma gerekir. Sağlıklı bir ciltte gevşeme, kırışma , gözenek ve kılcal damar sorunları gibi leke de daha zor oluşur.

Soruna göre tedavi "Mezoterapi"


Mezoterapi cildin orta tabakasına iğne ile yapılan tedavilere verilen addır. İhtiyaç duyulan bölgelerde:

• Saç dökülmesinde: saç ve saçlı deri tedavisi için,
• Yüz bölgesinde: kırışıklık, sarkma, leke, cilt gençleştirme işlemlerinde,
• Vücutta: Spor ve diyete dirençli bölgesel yağlanma tedavisinde,
• Bacaklarda: Selülit tedavisinde,
• Kronik ağrı tedavisinde vücudun çeşitli bölgelerinde içeriği amaca uygun hazırlamak koşulu ile kullanılmaktadır.

1950 li yıllarda Fransız bir spor hekiminin(Pistor) ağrı tedavisi ile başlattığı sorunlu bölgelere özel hazırlanan ilaçlar ile vücudun geri kalanını ilaçların etkisinden kurtarıp o bölgede istenen en yüksek oranlarda ilaç konsantrasyonunu sağlamak amaçlanmaktadır.

Tedavi 4-13 mm arasında uzunlukları olan ve çapı 0,3 mm iğne uçları ile yapılır. Bölgeye göre manuel veya özel tabancalar ile uygulanabilmektedir. Tedavi edilmek istenen bölgenin derinliğine göre farklı derinliklerde uygulanmaktadır. Seçilen yönteme göre hastanın az yada çok ağrı hissetmesi değişiklik gösterir.

Tedavi soruna paralel olarak ardışık tedaviler şeklinde planlanır. Her uygulama ile bölgede sorunun çözümüne yönelik bir miktar iyileşme hedeflenerek kür sonunda istenen sonuca ulaşılır. Mezoterapi sorunu iyi tespit edilerek yapılan ilaç seçimleri ile mutlaka sonuca götüren bir tedavi yöntemidir. Ancak son zamanlarda kullanılmaya başlayan hazır ürün kombinasyonları kişinin sorununa yeteri kadar çözüm üretemediği için yetersiz sonuçlar alınabilmektedir.

Özellikle ağızdan her ilacı alamayan hastalarda veya özel durumlarda (örn: ağızdan tablet olarak alınan çeşitli saç dökülmesi tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar erkek hastalarda cinsel işlev bozukluklarına sebep olur) tedavi sorunsuz ve diğer sistemleri etkilemeden yapılabilir.
Dr.Hüseyin Tırman
www.dr-ht.com

Erkeklere özel Ameliyatsız Göğüs Estetiği



Jinekomasti olarak adlandırılan ve hormonal ve / veya kilo alımı ile erkekte göğüslerin olması gereken boyutundan büyük olması hastalığı artık ameliyatsız da tedavi edilebiliyor.

Hastaların sosyal hayatlarını büyük ölçüde etkileyen büyük göğüsler genellikle spor ve diyete yanıt vermemekte. Günlük hayatta görüntüsü nedeni ile kıyafetlerde rahat edemeyen hastalar özellikle gençlik döneminde bu problem nedeni ile hemcinsleri ve karşı cinsle ilişkilerinde ve okul ve iş hayatlarında da sorun yaşamakta.

Son yıllarda fazla kilolar ve obezitenin daha fazla sorun haline gelmesi ile heriki cinsiyette de erken ve gereğinden fazla büyüyen göğüsler, genellikle hasta normal kilosuna dönse bile küçülmeyerek kalmakta . Çoğunlukla kozmetik sorunlar dışında başka bir problem yaşatmamakla birlikte ağrı, süt salgılanması gibi belirtiler varsa mutlaka bir endokrinologa görünmek gerekmekte.
Daha önce cerrahi dışında tedavi olanağı bulunmayan büyük göğüsler için artık klinik ortamda yapılan enjeksiyonlarla 6-10 hafta süren uygulamalar sonrası çözüm bulmak mümkün. Tedaviden kanama –pıhtılaşma problemi olmayan ve aspirin benzeri ilaçları kullanmasına gerek olmayan tüm hastalar fayda görmekte. Aynı tedavi büyük göğüslü bayanlar için de kısmen çözüm olabilmekte

Ameliyatsız Burun Estetiği

Teknoloji ve uygulamaların gelişimi her geçen gün estetik kusurlarımıza da yeni bir çözüm getirmekte.

Daha önce operasyon dışında başka çözüm olanağı olmayan bir çok alan gibi burun kusurları da artık ameliyathane ve anestezi almaya gerek kalmadan tedavi edilebiliyor.


• Tedavi klinik ortamda uyuşturulma dahil 30 ila 60 dakika arasında tamamlanıyor.
• Tedavi sonrası hasta herhangi bir bandaj veya atel kullanmak zorunda kalmadığı için iş ve sosyal hayatına geri dönebiliyor.
• Tedavide daha iyi sonuç alabilmek için genellikle birkaç kez kontrol uygulaması için gitmek gerekli olabiliyor.
• Kullanılan ürünleri vücutta parçalayabilen ürünler de mevcut olduğundan sonucun beğenilmemesi durumunda da eski haline döndürebilmek mümkün.

Uygulama lokal anestezi veya sinir blokajı ile bölgenin uyuşturulması sonrası hyaluronik asit ile gerekli bölgelere yapılan enjeksiyonlarla devam ediyor. Ürünün her formu bu uygulama için uygun olmadığı ve istenen sonuçlara ulaşırken gerek kalıcılık gerekse istenen şeklin verilmesinde etkili olduğu biliniyor. Uygulama esnasında düşük veya orta seviyede ağrı tarif edilmekte. Uygulama sonrası özel kremler uygulanarak morluk ve şişlik oluşumu azaltılmaya çalışılıyor. Uygulama sonrası hasta istediği sonucu almış olarak klinikten ayrılıyor. Ancak ürünün yerleşmesi ve kısa vadede oluşan değişiklikler nedeni ile tekrar ziyaret etmesi ve kontrol edilerek gerekirse desteklenmesi öneriliyor.

Hangi sorunlar tedavi edilebilir?


• Burun kemerinin giderilmesi,
• Burun ucunun kaldırılması,
• Burun kanatlarının daraltılması,
• Künt burun uçlarının sivriltilmesi
• Varsa daha önceki operasyonlardan kalan veya travmaya bağlı çökmelerin giderilmesi,
• Burun kaidesindeki eğriliklerin düzeltilmesi


Ameliyatla yapılan tedavilerden farklar:


• Kullanılan ürünlerin vücut tarafından tüketilmesi nedeni ile sonuçlar kalıcı değil. Dezavantaj olarak görülen bu süre ameliyatla istediği sonucu alamayan hastaları ikinci bir operasyondan kurtarabilir.
• 2-3 yıl sonra yeniden uygulama gerekebilir,
• Operasyonlara göre hastaya daha az maliyetli olmakta,
• Ameliyat sonrası iyileşme dönemi gerekmediği için hasta aynı gün yaşamına dönebilmekte,
• Kontrol seansları ile istenen sonuç daha sağlıklı ve başarılı bir sonuç elde edilebilir.


Uygulama burun içindeki deviasyon ve geniz eti ile ilgili problemler için herhangi bir çözüm getirmemekte sadece estetik ve kozmetik sorunlara cevap verebilmekte. Her tip burun için uygun olmayabileceği doğru hasta seçimi ile başarının yüksek olduğu bilinmektedir.

Diş Gıcırdatmaya Botoxla Son!


Bruksizm (diş gıcırdatma) genellikle uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketlerinin neden olduğu çeneleri sıkma, dişleri gıcırdatma davranışıdır. Bugün toplumun en az % 8inde bu tür bir rahatsızlık olduğu yönünde güçlü deliller mevcut. Peki diş gıcırdatma sadece bir hareketten mi ibaret, yoksa kalıcı bir hasarı var mı?

Bu sorunun cevabı maalesef "Evet"

Bu sorun kalıcı diş ve çene eklemi hasarı, yorgun uyanma , diş ve baş ağrısı gibi çeşitli sebeplerle uyku ve hastanın yaşam kalitesini oldukça fazla etkilemektedir. Aynı zamanda aynı ortamda bulunan kişilerin de bu sesten etkilenmesi ve uyku kalitelerinin bozulması kaçınılmazdır. Hastalık her ne sebeple olsun güncel tedavide kimi ilaçlar ve diş plakları kullanılmaktadır. Kimi hastaların bu tedavilere rağmen sorunun plakları parçalayacak kadar ileri seviyelere ulaştığı durumlar yaşanmaktadır. Estetik ve nörolojide kullanılan Botulinium toksini yeni aldığı migren tedavisi için onay gibi farklı amaçlarla da hayatımıza girmeye devam etmekte. Diş gıcırdatan hastaların çiğneme kaslarına enjekte edilmesi ile bu hastaların kas güçleri azaltılarak dış sıkma ve gıcırdatmaları azaltılabilmektedir, hatta durdurulabilmektedir.. Hastalar uygulama sonrası şikayetlerinde belirgin düzelme tarif etmekte ve yaşam kaliteleri yükselebilmektedir.

Medikal Estetik Hekimi
Dr.Hüseyin Tırman

Tek Seansta Sigarayı Bırakın-Moraterapi

 
MORA-Terapi bağımlılık yapan maddenin çevresine yaydığı frekansların vücuttan silinmesi işlemidir.

MORA-Terapi yöntemi birbirinin ayna görüntüsü, iki frekansın birbirini yok edeceği bilgisinden yola çıkar.

Örneğin sigara için; terapiye katılan bağımlının son içtiği iki sigaradan alınan frekanslar, cihazda elektronik olarak ters çevrilerek elektromanyetik dalgalar şeklinde vücuda verilir. Bu şekilde vücuttaki bağımlılığı yaratan maddenin frekanslarının temizlemesi (silinmesi )sağlanır. Bağımlılığınız olan sigaradan kurtulmak; Terapinin etkisi çoğu bağımlıda sigaraya karşı fiziksel bir ihtiyaç duymama şeklinde hissedilir. Tedavi bazı kişilerde sigara dumanına karşı bir tiksinti ve rahatsız olma hali başlatır, kimisinde ise çevrede içilen sigara dumanı rahatsız etmez ama istek de doğurmaz. Sigara içilmeye kalkıldığında, eski bilinen tadı vermez, çoğunlukla mide bulandırır ve tiksinti yaratır haldedir.

Asabi ve sinirli olmak yerine sakin bir hal;

Terapi sonrasında ve sonraki günlerde genel bir sakinlik hali yaşanır. Sigarayı bırakınca normalde beklenen sinirlilik hali genellikle olmaz ya da hafif geçirilir.

Kiloyu korumak mümkün;

Mora -Terapi uygulaması iştah açılmasını belli bir dereceye kadar önler. Seans sonrasında nikotin isteği azalacağı için fazla yeme eğilimi de azalır. Sigarayı bırakan kişilerde oluşacak geçici metabolizma yavaşlaması kilo almanın en olası sebebidir. Bu yüzden Mora-Terapi yardımı bile olsa sigarayı bırakan kişiler yediklerinde ekstra bir dikkat göstermelidir. Çok yoğun sigara içen tiryakilerde etkinlik daha fazladır. MORA-Terapinin kimde ne düzeyde bir etki oluşturacağını önceden tahmin etmek mümkün değildir. Ama bir yandan da madde bağımlılığı kişinin psikolojik durumundan bağımsızlaştıkça, başka bir deyişle fiziksel bağımlılık arttıkça kişinin hissedeceği farklılaşma da göreceli olarak artar. Fiziksel bağımlılığın yüksek olduğu ağır bağımlılıklarda kişinin farkına varacağı etki daha net ve güçlüdür. Bu nedenle MORA-Terapi uzun süredir sigara kullanan ve hiçbir şekilde sigarayı bırakamayan bağımlılarda özellikle önerilmektedir

Sigaranın İZİ ağız Çizgileri


Smoker Lines olarak adlandırılan , genellikle üst dudakta yerleşen ve birçok hastanın başlıca problemi bu kırışıklıklar genellikle genetik yatkınlık, sigara kullanımı, aşırı kuru cilt yapısı gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır.

Neden oluşur: Kişinin ağzını çevreleyen dairesel kasın zaman içinde güçlenmesi ve bu nedenle oluşan baskıya dayanamayan cilt katmanlarının harekete bağlı veya yerleşmiş kırışması ile oluşur. Cildin elastikiyetinin bozulması da bu kırışıklıkları etkiler.

Sorun nerede: Tedavi için en önemli soru budur. Kas tabakası, cilt altı destek doku veya cildin en üstünde olabilecek hasarlar için farklı çözümler veya kombine tedaviler gerekmektedir. Bu nedenle sorunun yerleşimini tespit etmek için iyi bir muayene tedavinin başarısı için çok önemlidir.

Dolgu yaptırdım fayda göremedim: Güçlü bir kas tabakası veya ciltte yerleşmiş derin kırışıklarda sonuç dolgu ile alınamaz. Tedavi kas tabakasındaki sorunlar için botoks , cilt altındaki çökmeler için poli laktik asid veya hyaluronik asit ile dolgu, elastikiyet problemi yaşayan hastalarda lazerler, derideki yerleşmiş kırışıklıklarda mikropeeling ile elde edilebilinir. Komplike hastalarda bu tedavilerin kombinasyonlarını planlamak gerekir. 

Botoks sorun yaratır mı: Bu bölgede fazla verilen dozlar hastanın sıvı içecekleri içmesinde, B ve M gibi sesli harfleri telaffuz etmesinde ve hissiyat kaybı ile ağız kenarından sızan besinleri fark etmeme gibi duyu problemlerine sebep olabilir. Bu alanda doz az ancak uygulama sık aralıklarla yapılmalıdır. 

Sonuçlar ne kadar kalır: Kişi sigara kullanımı gibi soruna sebep olan etkilerden uzaklaşır, cildin nem ve elastikiyeti için nem ve güneş korumalarını yaparsa birkaç yıl sorunu yaşamayacaktır. Bu alanda güçlenen kaslar için botoks uygulaması haricinde diğer uygulamalara uzun süreler ihtiyaç duyulmaz

Cilt Kullanma Rehberi-2


Lazer tedavileri:

Teknoloji hayatımıza lazerleri her alanda kullandırmaya başlamış olsada burada estetik ve güzellik alanında lazerlerden kısaca bahsedeceğiz: Ciltle ilgili onarım veya tedavilerde vazgeçilmez uygulamalardan biri de lazerlerdir. Lazer tedavileri bir hedef doku seçerek gönderilen özel ışığın ısıya dönüşerek ulaşan sonuçlarıdır. Bu amaç için kullanılan ışık demeti yollayan cihazlar da lazerlerle birlikte değerlendirilmektedir.
Lazerler yaptırılmak istenen işe göre teknik olarak farklı türlere ayrılır (Diod, Alexandrite, NdYag, Dye, Ruby,Erbium, Q-switch, Co2) gibi, Işık demeti yollayan cihazlar (IPL, VPL, I2PL...) da kullanılmaktadır.

Ayrıca tarzlarına göre "Soyucu" olan (ablatif ) ve olmayan (non-ablatif) bir tasnif , son dönemde ışığı gönderme şekline göre de fraksiyonel (ışığı bölerek atabilen) cihazlar bulunmaktadır.

Lazer ışınları ile tedavi edilebilen sorunlar başlıca:

- Pigmentasyonlar (özellikle hamilelik, güneş ve yaşlanmaya bağlı leke tedavileri, dövme çıkartma)
- Damar görünümleri (daha çok kırmızı renkli damar ve damar yapısında doğum lekeleri)
- Akne (sivilce) tedavileri
- Epilasyon
- Cilt yenileme (rejuvenasyon)

Pigmentasyon, akne, istenmeyen kıllar ve damar sorunlarını tedavi eden lazerlerin hepsinin türüne ve kişinin özelliklerine göre farklı seans ve tedavi tarzları gerekmektedir. Burada Seçilen lazerden çok uygulayıcının önemli olduğunu unutmamak gerekir. Lazer tedavilerinde yeterince gönderilemeyen doz ışık sonuç alınmamasına neden olurken fazlası da ciddi yanıklar ve kalıcı hasarlara neden olabilir.

Koruyucu amaçla kullanımda ise yaşlanma ile ortaya çık özellikle elastikiyet kaybı ve bazal tabakada hücre yenilenmesinin sağlanması hedeflenir. Soyucu olmayan lazerler ile aynı gün işe dönülebilirken fraksiyonel ve ablatif lazerlerde bu süre 3-4 günden birkaç aya kadar iyileşme beklenmesi gerekebilmektedir. Yılda 1-3 lazer uygulaması yaşlanma belirtilerini azaltıp düzeltebilecektir.

Lazer tedavilerinden de tek başına tüm şikayetlerde çözüm olması yerine diğer uygulamalar ile kombine tedavilerde daha yüz güldüren sonuçlar alınacağını hatırda tutmak gerekir.

Cilt Kullanma Rehberi-1


Hızla gelişen teknolojilerde cildinizin farklı problemleri için farklı çözümler sunulmakta. Hergün bir yenisi eklenirmiş gibi görünen merkezlerde aslında kullanılan yöntemlerin bir çoğu belli teknolojilerin farklı sunumları. Herşeye çözüm olan mucize yöntemlere fazla rağbet etmemenizi ve kısa yoldan vaat edilen çözümlerde canınızın yanabileceğini aklınızdan hiç çıkarmamanızı öneririm.
Kendi içinde kimyasal, mikrodermabrazyon, granüllü, ultrasound gibi birçok tarzla cildinizi ölü dokulardan kurtarmayı ve parlak ve canlı bir cilt getirmeyi amaçlayan uygulamadır.

Kimyasal olanı kullandığımız solüsyonlarla yapıldığından bu ismi almıştır. 40 a yakın farklı solüsyon kullanılarak cildin sadece yenilenmesi dışında lekeler, yağlanmanın düzenlenmesi ve nem kapasitesinin arttırılması gibi amaçlar için de hazırlanabilir. Cilt 12 farklı katmanda soyulabilir. Derin olmayan uygulamalarda hasta aynı gün bile sorunsuz günlük hayatını devam ederken en derin olanlar 6 ayı bulabilen yara iyileşmesine ihtiyaç duyacaktır.Unutulmaması gereken yeni bir cilt için 28-45 gün beklemek gerekecektir.

Mikropeeling veya mikrodermabrazyon ise uygulayan kişinin derideki soyma işlemini yönettiği özel cihazlarla yapılmaktadır. Keskin köşeli alüminyum tuzları cilde fırlatılıp ölü doku ile vakumlanarak özellikle ciltteki sivilce ve yara izleri gibi derin kusurların bulunduğu hastalar ve olgun ciltlerin gençleştirilme işlemlerinde tercih edilmektedir.

Granüllü peelingler kişilerin evlerinde yapabileceği şekilde kremlerin içine yedirilmiş keskin köşeli partiküllerde oluşan ürünlerdir. Ev kullanımına uygun oldukları için düzenli yapılabilinir ve gözle görülür fayda üretebilirler.

Peelingler güneşin güçlü olduğu lekelenmelere sebep olabileceği için dikkatli olunmalıdır. Yaz aylarında derin uygulamalardan kaçınmak gerekir.Güneş koruyucuları mutlaka kullanmak gerekir. Uygulama sonrasında derinin incelmesi şeklinde yanlış bir kanı oluşmaktadır, aksine peelingler deriyi yenileyip güçlendirir.Taze ve canlı bir görünüm ve pürüzsüz ciltler için mutlaka Peeling gereklidir.