27 Kasım 2012 Salı

Yaşlandıkça yüzümüz böyle eriyor..

Estetik ve kozmetik alanında hergün hastaların hayatlarını kolaylaştırmak için başka ürünler ve yeni uygulamalar hayatımıza giriyor. Yaşlanma belirtileri arasında en çok can sıkan elastikiyet kaybı ve bu nedenle yüzde yaşanan sarkmaları. Farklı uygulamalar ile sonuç alınamazsa dolgular bu alanda yüze hacim kazandırarak sarkma sorununu çözebiliyor.

Gençlik resimlerimize baktığımızda çenemizin ve elmacık kemiklerimizin oluşturduğu tabanı yukarı bakan bir hayali bir üçgen görebiliriz. Her geçen gün kaybolan elastikiyet ve yerçekimi etkisi ile aşağıda doğru hareket eden yağlar zamanla bu üçgeni tam tersine çevirir.

Kimi zaman yüzün yağlanmasının veya kilo alıp vermenin de bu değişikliğe ekstra katkısı oluyor. Yaşlılık görüntüsü olarak algıladığımız bu ters üçgeni eski haline getirebilmek için cerrahi yada cerrahi olmayan bir çok çözüm üretiliyor.

Volumetrik yüz germe dediğimiz işlem, yanaklar ve elmacık kemikleri hatta gözaltından aşağı doğru kaymış olan ya da zaman içinde eksilen volümün yerine konarak yüzün eski haline getirilmesini amaçlıyor.

Kimi zaman gereğinden fazla konulan dolgu ürünleri veya zamanla artan dolgular (kök hücre yağ enjeksiyonu) kişileri başka birine benzetebileceği için, zamanla kendiliğinden cilt altında eriyip yok olabilen ürünlerin tercih edilmesi şarttır.

Volümetrik yüzgerme tek başına çok şeyin beklenebileceği uygulama olmamalı. Genellikle enjeksiyon terapileri, lazerler ve ultherapy gibi cildin diğer eksikleri ile uygulandığında daha doğal görünümlere ulaşılıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder