|
Cilt gençleştirme uygulamalarında estetik operasyonlara alternatif olarak sunulan, Amerika'da bu alanda bir ilk olarak FDA onaylı ve son günlerin en 'tercih edilen' teknolojisi olarak kabul gören 'Ulthera' şimdi Türkiye'de....
Ultrasound, en bilinen tanımı ile anne karnındaki fetüsü izlemeye imkan tanıyan bir teknoloji. Şimdi aynı teknoloji ile elastikiyetini kaybetmiş, sarkmış, kırışmış ciltler ve düşük kaşlar ameliyata gerek olmaksızın gerdiriliyor. Bu işlemi neredeyse yarım saat süre içinde gerçekleştiren mucizevi aletin ismi ise Ulthera..
Ulthera, cerrahi operasyonlarla başarılabilen yüz germe operasyonunu enjeksiyonsuz, iyileşme sürecine ihtiyaç duyulmadan, risksiz ve sıfır ağrı ile çözebilen yeni bir teknoloji.Tüm yüz için 30 dakika süren Ultherapy uygulamasının ardından, uygulamanın yapıldığı kişiler günlük aktivitelerine hemen dönebiliyor.
Ulthera sisteminde kullanılan 'Deep see' adı verilen teknoloji de 'fokus ultrasound' ile cildin alt tabakalarında 'sıcak noktalar' yaratılıyor. Bu sayede cilt kendi onarım sürecini oluşturarak yeni collagen üretimine başlıyor ve ciltte sıkılaşma ve 'lifting' etkisi kendini göstermeye başlıyor.
Uygulamanın hemen ardından toparlanmaya başlayan cilt istenen ideal görünüme 3 ayın sonunda ulaşıyor. Tek bir uygulamanın ardından elde edilen sonuç en az bir sene boyunca muhafaza ediliyor.
Ulthera; odaklanmış ses dalgaları kullanarak cildin 3 mm ve diğer ameliyatsız yöntem ve lazerlerin ulaşamayacağı 5mm lik derin dokularda kollajen üretiminin tetiklenmesine dayanan bir tedavi yöntemidir.
Ulthera görüntüleme ultrasonuyla birlikte kullanılan, deriye zarar vermeden 5 mm aşağıda odaklanarak, bağ dokusuna etki edebilen bir ultrason cihazıdır. Cilt altını görerek gönderdiği odaklanmış ultrason gücüyle deri altındaki bağ dokusu tabakasını kontrakte eden ve geren ısı hasarları yaratır.
Ameliyatsız bir cilt sıkılaştırma yöntemi olan Ulthera ile zamanın ve yerçekiminin ciltte yarattığı gevşeme ve sarkmalar tedavi edilir. Ulthera ile 30-60 dakikalık bir seans ardından elde edilen sonuç cilt altı bağ dokusunun güçlenmesi ile meydana gelir.
Ulthera nasıl uygulanıyor?
Ulthera yani ameliyatsız yüz germe işlemi uygulamasında ultrasound başlık cilde değdirilerek cilt ve cilt altı doku cihazın monitöründe görüntülenir. Ardından aynı uygulama başlığı ile cildin 4.5 mm ve 3 mm altına fokuslanmış termal ısı odakları ile cildin bundan olumlu anlamda faydalanması sağlanır. Bu işlem sırasında cilt yüzeyi uygulamadan etkilenmez.
Ulthera Ultherapy işlemi sırasında cilt altı dokular sadece ameliyatlarda görülebilecek şekilde ekrandan görülerek uygulama yapılır.
Cilde ulaşan enerji sayesinde stimulasyon artar ve ciltte yeni kollagen oluşumu sağlanır. Güçlü bir sıkılaşma etkisi meydana gelerek, zaman içinde cerrahi olmayan bir yüz germe etkisi oluşur.
Hangi bölgelere ne şekilde uygulanıyor?
Ulthera; ameliyatsız yüz germe amacıyla yanaklara, “jaw line” diye tabir edilen çene çizgisinde sarkmaları olan hastalara, boyun ve gıdı bölgesindeki sarkmayı düzeltmek amacıyla boyuna, kaş kaldırmak amacıyla kaş-alın bölgesine, alın bölgesinde toparlama amacıyla alına, üst göz kapağındaki deri fazlalıklarını azaltmak ve toparlamak amacıyla göz kapaklarına, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmek amacıyla dekolteye uygulanmaktadır.
Tedavi ne kadar sürüyor?
Ultherapy uygulama yapılan bölgeye göre değişmektedir. Uygulama yapılan bölgeye göre 30-60 dakika arasında sürmektedir. Tüm yüze uygulama yapıldığında 1 saat kadar sürmektedir.
Uygulama sırasında neler hissediliyor?
Uygulama sırasında hissedilenler kişiden kişiye farklılık gösterse de, hastalar uygulama sırasında hissettikleri acı hissini anlık “iğne batması” gibi tanımlamaktadırlar. Bu ultrasound enerjisinin dokunun derinlerine ulaştığı ve böylelikle Ultherapy' nin ciltte lifting ve sıkılaşma etkisi meydana getirdiği anlamını taşımaktadır.
Uygulama neler beklenmeli?
Uygulamanın ardından kişi günlük aktivitelerine hemen dönebilir. Dikkat edilmesi gereken herhangi bir durum bulunmamaktadır. Ulthera sonrasında ciltte yanık, leke, herhangi bir yan etki oluşmaz. Bazı kişilerde uygulama sonrası kızarıklık oluşsa da bu durum birkaç saat sonra normale dönmektedir.
Ulthera'nın diğer ameliyatsız yüz germe işlemlerinden farkı nedir?
Ulthera, fokus ultrasound teknolojisinin kullanıldığı tek cilt sıkılaştırma yöntemidir. Ciltte tek bir uygulama ile etkili ve memnuniyet verici sonuçlara ulaşmak mümkün olmaktadır.
Ulthera derin dokuları düzeltebilen tek cihazdır
Uygulama sırasında cilt altını görmek çok önemlidir. Çünkü tam olarak ısı etkisi yaratmak istediğimiz taşıyıcı tabakayı görerek atış yapma imkanı sağlanır. Bunu hiçbir lazerde elde etmek mümkün değildir. Uygulamanın amacı, cerrahi yöntemlerle kesilerek çıkartılan tabakayı erken safhada, ameliyatsız bir şekilde dışarıdan küçültmek ve oluşan hasarın etkisiyle yeni kolajen üretimi sağlayarak cildin gerginleşmesini sağlamaktır.
Ultherapy güvenli bir yöntem midir?
Ultrasound enerjisi tıpta 50 yıldan uzun süredir kullanılmaktadır ve klinik denemelerde herhangi bir yan etkisi olmadığını ispatlamıştır. Ulthera Amerika F.D.A onaylı bir cihazdır. Her tıbbi uygulamada olduğu gibi doktorunuz konu ile ilgili gerekli açıklamaları yapacaktır.
Ulthera uygulaması sonrasında sonuçlar ne zaman ortaya çıkar?
Tek bir uygulama ardından rejenerasyon süreci hemen başlar, ilk anda bile hafif bir lifting etkisi görülmektedir. Ancak istenen sonucun ortaya çıkma süresi 90 gün sonradır. 6 ay sonrasında tam sonuç alınmış olur. Cilt uygulama sonrası her geçen gün daha iyi görünmeye başlar, 1 hafta sonrasında cildinizi daha iyi hissedersiniz, 1 ay sonra etkiler görünür hale gelir, 3 ayın sonunda sonuç gözlenmeye başlar.
Kimler Ulthera uygulaması için uygun adaylardır?
Cildinde gevşeme veya sarkma olan tüm kişiler Ulthera için uygun adaylardır. Özellikle 40-65 yaş arası cilt yapısı gevşediği için belirgin sonuç alınmaktadır.
Kullanılan son 2 resim Dr.Hüseyin Tırman Kliniğine aittir. Herhangi bir yerde izinsiz kullanılamaz. Resimlerin devamı için facebook sayfamızı ekleyebilirsiniz. www.dr-ht.com
Kendi Kanınızla Gençleşin
Tarih :
2012-08-03
MELİKE
BİRGÖLGE
Bilindiği gibi
kadınlar için güzellik deyince akan sular durur. Son yıllarda daha da ilerleyen
tıbbi gelişmeler kozmetik ve estetikte de sınır tanımıyor! Yüz germe başta olmak
üzere birçok işlem ameliyatsız yapılıyor. ‘Ameliyatsız Yüz Germe’ işlemlerini
Doktor Hüseyin Tırman’la konuştuk.
Ameliyatsız yüz germe Ultherapy son günlerde dikkat
çeken bir konu. Nasıl bir yöntem izleniyor ve etkisini ne kadar sürede
gösteriyor?
Çeşitli teknolojik
yöntemler ile ameliyetasız olarak cilde müdaheleler yapılabilmektedir. Bu sayede
cilt kendi onarım sürecini oluşturarak yeni kolajen üretiyor ve ciltte sıkılaşma
ve ‘lifting’ etkisi kendini göstermeye başlıyor. Uygulamanın hemen ardından
toparlanmaya başlayan cilt istenen ideal görünüme 3. ayın sonunda
ulaşılabiliyor. İşlem esnasında çok hafif bir batma ve ısı hissediliyor.
Ameliyatsız olarak
yaptığınız uygulamalardan bahseder misiniz? Burun estetiği, dudak
estetiği, gülüş estetiği, dişetlerinin görünmesini engelleme, göz kapaklarının
sarkması, gözaltı torbaları, çene büyütme işlemleri, volümetrik facelift yani
volüm arttırılarak sarkmaların tedavisi, yüz germe, gerdan - gıdı bölgesinin
eritilmesi, sıkılaştırılması, dekolte kırışıklıklarının ve lekelerinin tedavisi,
kollardaki sarkmaların tedavisi, el sırtının leke ve kırışıklık tedavisi, göğüs
dolguları ve küçültme işlemleri, karın bölgesinde istenmeyen yağlar ve
sarkmaların tedavisi, popo kaldırma ve eritme işlemleri, kadınlarda G-point
büyütme işlemleri, erkeklerde penis büyütme için dolgu işlemleri, diz kapağı
estetiği, bacak içi eğrilikler İçin dolgu işlemleri artık günümüzde çeşitli
teknolojik yöntemler ile ameliyetasız olarak yapılabilmektedir.
PRP den
bahsetmenizi rica ediyorum. Yani kendi kanımızla gençleşmeyi sağlayan gençlik
serumundan... Bundan bahseder misiniz biraz? PRP nasıl uygulanıyor? Uygulanışı,
sonuçları ve etkileri neler?
PRP tedavisi akyuvarların
ve trombositlerin ayrıştırılıp mikron filtreden geçirilmek suretiyle elde
edilmiş kısmının kullanılmasını sağlayan tıbbi bir işlemdir. Bu işlemde
kullanılan saf kısım kişinin kendi kanından elde edilir. Dolayısıyla tamamen
doğal bir yöntemdir. P.R.P doğal normal doku iyileşme sürecini hızlandırır.
Genel amaç cildinizi iyileştirmek, kırışıklık ve boşlukları kalıcı biçimde
yeniden yapılandırmaktır.
‘HYALURONİK ASİT’
EKSİKLİĞİDİR İNSANLARI YAŞLANDIRAN!
Yaşlanmamıza,
çizgilerin artmasına neden olan etkenler… Yaşlandığımızda; yaş paralelindeki
yüzümüzdeki çizgileri ve cilt gevşemelerine neden olan suçlular neler?
Cildinizin yaşlanması;
gerginliğini veren kolajen ve elastin gibi liflerin gevşemesi, bölgenin kan
dolaşımının dolayısı ile beslenmesinin azalması, yüzey epitelinin kabalaşıp
kalınlaşması ile açıklanabilir. Bu ‘Hyaluronik Asit’ olarak adlandırılan madde
doğumdan itibaren azalarak yaşlanmanın önemli bir kısmında sorumlu olmaktadır.
Bu maddenin eksikliği nedeni ile cilt beklendiği gibi nem tutamamakta ve leke,
kılcal damar ve gözenek sorunları ile baş edememektedir.
Alındaki ve yüzdeki
çizgileri yok edici ve kurtarıcı olarak bilinen botoksu kimi hekimler onaylarken
kimileri de doğru bulmuyor. Siz ne diyorsunuz bu konuda?
Ürün doğru yerde
kullanıldığında hareket halindeki kırışıklıkların yerleşik kırışıklılara
dönüşmesini engelleyebilen tek etken maddeyi içeriyor. Özellikle zamanla artan
kas gücünün sebep olduğu bu kırışıklıkları kasların gücünü, normalde
geriletmeden tedavi etmek mümkün değil. Bu alanda 15 yılı aşkın süredir
kullanılmaktadır.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=20867840
|
Burun kusurlarına ameliyatsız
çözüm
Tarih : 2012-08-03
Nilüfer PAZVANTOĞLU
Teknolojik gelişmeler sayesinde, estetik kusurlara çok daha
pratik çözümler getirilmeye başlandı.Burun kusurları bile artık ameliyathaneye
girmeden, anesteziye gerek kalmadan ortadan kaldırılabiliyor. Ameliyatsız burun
estetiği konusunda Dr. Hüseyin Tırman’ın görüşlerine başvurduk.
Ameliyatsız burun operasyonları artık klinik ortamda, uyuşturulma dahil
30 ila 60 dakika arasında tamamlanabiliyor. Bu gelişme de ameliyattan korkan
birçok kişinin yüzünü güldürüyor. Dr. Hüseyin Tırman, söz konusu işlemin,
uygulama sonrasında da büyük avantajları olduğunun altını çiziyor: “Tedavi
sonrası hasta herhangi bir bandaj veya atel kullanmak zorunda kalmadığı için iş
ve sosyal hayatına hemen dönebiliyor. Daha iyi sonuç alabilmek için, sadece
birkaç kez kontrol uygulamasına gitmek yetiyor.” Uygulama, lokal anestezi
veya sinir blokajı ile bölgenin uyuşturulması sonrası; hyalüronik asitin gerekli
bölgelere enjeksiyonu şeklinde oluyor. Dr. Hüseyin Tırman, uygulama esnasında
düşük veya orta seviyede ağrı olabileceğini belirtip ekliyor: “Uygulama sonrası
özel kremler uygulanarak morluk ve şişlik oluşumu azaltılıyor. Uygulama sonrası
hasta istediği sonucu almış olarak klinikten ayrılıyor. Ancak kısa vadede oluşan
değişiklikler nedeniyle doktorun tekrar ziyaret edilmesi, kontrol edilerek
gerekirse işlemin desteklenmesi öneriliyor.”
HANGİ SORUNLAR
GİDERİLEBİLİYOR
- Burun kemerinin giderilmesi - Burun
ucunun kaldırılması - Burun kanatlarının daraltılması - Künt burun
uçlarının sivriltilmesi - Varsa daha önceki operasyonlardan kalan veya
travmaya bağlı çökmelerin giderilmesi - Burun kaidesindeki eğriliklerin
düzeltilmesi
AMELİYATLA YAPILAN TEDAVİLERDEN FARKI NE?
- Ürünlerin vücut tarafından tüketilmesi nedeniyle sonuçlar
kalıcı değil. Ancak dezavantaj olarak görülen bu durum, ameliyatla istediği
sonucu alamayan hastaları ikinci operasyon gibi bir dertten kurtarıyor. -
2-3 yıl sonra yeniden uygulama gerekebiliyor. - Operasyonlara göre daha az
maliyetli. - İyileşme dönemi gerekmediği için hasta aynı gün normal yaşamına
dönebiliyor. - Kontrol seansları ile daha başarılı bir sonuç elde ediliyor.
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=18872333
Sigarayı Bir Seansta
Bırakabilirsiniz
Tarih : 2012-07-04
MORA- Terapi bağımlılık yapan maddenin çevresine yaydığı frekansların
vücuttan silinmesi işlemidir.
MORA- Terapi yöntemi birbirinin ayna görüntüsü, iki frekansın
birbirini yok edeceği bilgisinden yola çıkar.
Örneğin sigara için;
terapiye katılan bağımlının son içtiği iki sigaradan alınan frekanslar, cihazda
elektronik olarak ters çevrilerek elektromanyetik dalgalar şeklinde vücuda
verilir. Bu şekilde vücuttaki bağımlılığı yaratan maddenin frekanslarının
temizlemesi (silinmesi )sağlanır. Bağımlılığınız olan sigaradan kurtulmak; Terapinin etkisi çoğu bağımlıda sigaraya karşı fiziksel bir
ihtiyaç duymama şeklinde hissedilir. Tedavi bazı kişilerde sigara dumanına karşı bir tiksinti ve
rahatsız olma hali başlatır, kimisinde ise çevrede içilen sigara dumanı rahatsız
etmez ama istek de doğurmaz. Sigara içilmeye kalkıldığında, eski bilinen tadı
vermez, çoğunlukla mide bulandırır ve tiksinti yaratır haldedir.
Asabi ve sinirli olmak yerine sakin bir hal;
Terapi sonrasında ve sonraki günlerde genel bir sakinlik hali
yaşanır. Sigarayı bırakınca normalde beklenen sinirlilik hali genellikle olmaz
ya da hafif geçirilir.
Kiloyu korumak mümkün;
Mora - Terapi uygulaması iştah açılmasını belli bir dereceye kadar
önler. Seans sonrasında nikotin isteği azalacağı için fazla yeme eğilimi de
azalır. Sigarayı bırakan kişilerde oluşacak geçici metabolizma yavaşlaması kilo
almanın en olası sebebidir. Bu yüzden Mora- Terapi yardımı bile olsa sigarayı bırakan kişiler yediklerinde
ekstra bir dikkat göstermelidir. Çok yoğun sigara içen tiryakilerde etkinlik
daha fazladır. MORA- Terapinin kimde ne düzeyde bir etki oluşturacağını önceden
tahmin etmek mümkün değildir. Ama bir yandan da madde bağımlılığı kişinin
psikolojik durumundan bağımsızlaştıkça, başka bir deyişle fiziksel bağımlılık
arttıkça kişinin hissedeceği farklılaşma da göreceli olarak artar. Fiziksel
bağımlılığın yüksek olduğu ağır bağımlılıklarda kişinin farkına varacağı etki
daha net ve güçlüdür. Bu nedenle MORA- Terapi uzun süredir sigara kullanan ve hiçbir şekilde sigarayı
bırakamayan bağımlılarda özellikle önerilmektedir
Gözçevresi Tedavilerinde Yeni
Yaklaşımlar
Tarih : 2012-02-09
Göz çevresi ;
konuşurken göz temasında olunması nedeni ile en çok dikkat çeken bölgelerden
biridir. Bu bölgede yaşanan sorunlar o nedenle karşıdakiler tarafından daha
çabuk fark edilir yada hissedilir. Göz çevresinin sorunsuz ve gergin görünmesi
de bakışlara yansıyarak kişiyi daha dinamik ve daha genç göstermektedir.
Göz Çevresindeki Başlıca Sorunlar Nelerdir?
Elastikiyet kaybına bağlı olarak göz kapaklarında yaşanan
sarkma, dolaşım bozukluklarına bağlı göz altı torba oluşumu , göz çevresinin
koyulaşmasına bağlı morluk tabloları ve yağ dokusunun azalması ile belirginleşen
göz altları sorunları sık karşımıza çıkmaktadır.
Göz Kapağı
Sarkmaları
Sarkmalar özellikle göz çevresindeki destek
dokuların zayıf olması nedeni ile oluşur. Enjeksiyonlar ile bölgenin dolaşım ve
cilt kalitesinin arttırılmasına toparlanma ile cevap veririler. Bu basamakta göz
çevresine özel peelinglerden de faydalanılabilir. Derinin fazlası ise ve göz
çevresinin tutundurulması ise ulthrerapy ile sağlanarak göz kapaklarında
ameliyatsız çözüm sağlanabilir.
Göz Altı Torbaları
Torbalar göz ile yüzümüzü oluşturan cilt arasındaki ölü
boşlukların zaman içinde dolaşımını kaybetmesi sonucu oluşan sorunlardır. Çok
çeşitli nedenler sonrası oluşabilir. Tedavilerinde göz altında dolaşımı arttıran
enjeksiyonlar ve PRP tedavisinden olumlu yanıt alınmaktadır.
Göz
Altı Morlukları Morlukların bir kısmı dolaşımın bozulması
nedeni ile, bir kısmı o bölgedeki derinin pigmentasyonunun artması ile , bir
kısmı da bölgenin ciltaltı destek dokusunu kaybetmesi sonucu oluşan volüm kaybı
ile oluşur. Dolaşım bozulduğunda torba tedavisi ile aynı yöntemlerde
faydalanılır. Pigmentasyon artışı yani ciltdin rengini veren maddelerdeki artış
ise peelingler ve lazerler ile azaltılabilir. Volümün azaldığı durumlarda
hyaluronik asit enjeksiyonları sorunun giderilmesini sağlar.
Göz altı
sorunları günümüzde çok farklı tedavilerle yüzgüldüren sonuçlar verebilmekte ve
ameliyatları erteleyebilmektedir. Ancak sorunun doğru tespit edilmesi ve doğru
tedavilerin seçilmesi kimi zamanda destek tedavilerden faydalanılması sonucu
belirleyecektir.
Neden Ameliyatsız Yüz
Germe?
Tarih : 2012-01-31
Ameliyatsız yüz germe ile ilgili her geçen
gün yeni uygulamalar karşımıza çıkıyor. Bu teknolojilerin hepsi yüzdeki
elastikiyet kayıplarını engellemek için üretiliyor.
Peki her yöntem
bizim için uygun mu?
Bütün bu teknolojik yenilikleri gözümüz kapalı alıp
en değerli uzuvlarımızdan biri olan yüzümüze uygulatmalı mıyız?
En çok
gündemde yöntemlerden biri farklı marka ve modelleri olan ve cilt ütüleme
yöntemleri olarak da bilinen "radyo frekans"
uygulamalarıdır. Radyofrekans uygulamalarına son dönemde fraksiyonel cihazların
eklenmesi ile yeniden kliniklerde uygulamalar hız kazandı. YÜZÜNÜZ
ERİYEBİLİR Radyo frekans uygulamaları farklı tiplerde de olsa cilt ve cilt
altını ısıtarak cildin kollajen sentezlemesini amaçlar. Isı, kollajen
sentezletmek için çok iyi bir yöntemdir. Ancak yüksek ve uzun süreli ısıtmalar
sonrasında yüzünüzün yağ tabakası eriyebilir. Bu sorunu yaşayan ileriki
yaşlardaki hastalar yüzlerine düzenli ve devamlı dolgu yaptırmak zorunda
kalabilirler. LAZERE DİKKAT Lazerler de yüksek enerji üreterek ısıyı
hedef dokularda oluşturabilmektedir. Ancak lazerlerdeki yüksek doz
uygulamalarında radyo frekans gibi yüzün yağlanmasını bozarak dolgulara ihtiyaç
oluşturabilir. Lazerler deri üzerinde istenilen sonuçları vermekte ancak kimi
zaman yeterince derine inemeyebilmektedir. YAN ETKİSİZ TEKNOLOJİ MÜMKÜN
Ultrason yöntemi ile derinin derin tabakalarına inerek orada enerji
oluşturabilmek mümkündür. Bu şekilde derinin yaygın ısıtılması gerekmediği için
yağ volumünde herhangi bir kayıp olma ihtimali de bertaraf edilebilir. Derinin
kaslara tutunduğu yerde oluşturulan enerji ile yüz hem küçülür hem de sıkılaşır.
Ameliyatsız yüz germe işlemlerinde daha çok tercih edilen bu istediğimiz
sonuçlara ulaşırken istenmeyen yan etkilerden arındırılmış bir teknoloji olarak
kullanılmaktadır. Medikal Estetik Hekimi Dr.Hüseyin Tırman
Kaynak :
http://www.internethaber.com/yuzunu-gerdirirken-yuzunuzden-olmayin-12316y.htm#ixzz1l30LIuh8
Yaşlandıkça Yüzümüz Böyle
Eriyor..
Tarih : 2012-01-09
Estetik ve kozmetik alanında hergün hastaların hayatlarını kolaylaştırmak
için başka ürünler ve yeni uygulamalar hayatımıza giriyor. Yaşlanma belirtileri
arasında en çok can sıkan elastikiyet kaybı ve bu nedenle yüzde yaşanan
sarkmaları. Farklı uygulamalar ile sonuç alınamazsa dolgular bu alanda yüze
hacim kazandırarak sarkma sorununu çözebiliyor.
Gençlik resimlerimize baktığımızda çenemizin ve elmacık kemiklerimizin
oluşturduğu tabanı yukarı bakan bir hayali bir üçgen görebiliriz. Her geçen gün
kaybolan elastikiyet ve yerçekimi etkisi ile aşağıda doğru hareket eden yağlar
zamanla bu üçgeni tam tersine çevirir.
Kimi zaman yüzün yağlanmasının
veya kilo alıp vermenin de bu değişikliğe ekstra katkısı oluyor. Yaşlılık
görüntüsü olarak algıladığımız bu ters üçgeni eski haline getirebilmek için
cerrahi yada cerrahi olmayan bir çok çözüm üretiliyor.
Volumetrik yüz germe dediğimiz işlem, yanaklar ve elmacık kemikleri hatta
gözaltından aşağı doğru kaymış olan ya da zaman içinde eksilen volümün yerine
konarak yüzün eski haline getirilmesini amaçlıyor.
Kimi zaman gereğinden
fazla konulan dolgu ürünleri veya zamanla artan dolgular (kök hücre yağ
enjeksiyonu) kişileri başka birine benzetebileceği için, zamanla
kendiliğinden cilt altında eriyip yok olabilen ürünlerin tercih edilmesi
şarttır.
Volümetrik yüzgerme tek başına çok şeyin beklenebileceği uygulama olmamalı.
Genellikle enjeksiyon terapileri, lazerler ve ultherapy gibi cildin diğer
eksikleri ile uygulandığında daha doğal görünümlere ulaşılıyor.
Medikal Estetik Hekimi
Dr.Hüseyin Tırman
dr@dr-ht.com
Bu Ameliyatlar Artık Bıçaksız
Tarih :
2011-12-27
Bir yılı daha bitirmek üzereyiz. Her sabah alışamadığımız
“Yaşlanma Belirtileri” başımıza dert olsa da birileri bizim için çözümler
aramaya devam ediyor.
2000 ‘li yılların başlarında estetik ameliyatların
onda biri oranında yapılan ayakta müdahaleler 2010 larda eşitlendi. Önümüzdeki
10 yılın sonunda estetik ameliyatlara ihtiyacın Amerika Birleşik Devletlerinde
estetik müdahalelerin dörtte biri kadar olacağı bekleniyor.
2050 li
yıllarda ise ameliyatlar tüm işlemlerin sadece %2 sini oluşturacağı tahmin
ediliyor.
Ameliyatsız da düzeltilebilen sorunlara son on yılda
eklenenler:
Burun Estetiği,
Dudak Estetiği,
Gülüş Estetiği
(Dişetlerinin Görünmesini Engelleme)
Göz Kapaklarının Sarkması,
Gözaltı
Torbaları,
Çene Büyütme İşlemleri,
Volümetrik Facelift( Volüm
Arttırılarak Sarkmaların Tedavisi),
Ameliyatsız Yüz Germe (Ultherapy),
Gerdan ( Gıdı) Bölgesinin Eritilmesi, Sıkılaştırılması,
Dekolte
Kırışıklıklarının ve Lekelerinin Tedavisi,
Kollardaki Sarkmaların Tedavisi,
El sırtının leke ve kırışıklık tedavisi,
Göğüs dolguları ve küçültme
işlemleri
Karın bölgesinde istenmeyen yağlar ve sarkmaların tedavisi,
Popo kaldırma ve eritme işlemleri,
Kadınlarda G-point büyütme
işlemleri,
Erkeklerde Penis büyütme İçin Dolgu İşlemleri,
Diz Kapağı Estetiği, Bacak İçi Eğrilikler İçin Dolgu İşlemleri…
Ayrıca cilt gençleştirme için , leke, kılcal damar ve elastikiyet
sorunları için de artık çok daha etkin tedaviler kullanılmaya başlanmıştır. DNA
hasarını onaran kremler (AC-11) ve kırışıklılar için Botox krem haline
getirilmesi de heyecan verici gelişmeler... Medikal Estetik Hekimi
Dr.Hüseyin Tırman dr@dr-ht.com
Diş Gıcırdatmaya BOTOX la Son!
Tarih :
2011-12-06
Bruksizm (diş gıcırdatma) genellikle uyku esnasında oluşan güçlü
çene hareketlerinin neden olduğu çeneleri sıkma, dişleri gıcırdatma
davranışıdır. Bugün toplumun en az % 8inde bu tür bir rahatsızlık olduğu yönünde
güçlü deliller mevcut. Peki diş gıcırdatma sadece bir hareketten mi ibaret,
yoksa kalıcı bir hasarı var mı?
Bu sorunun cevabı maalesef "Evet"
Bu sorun kalıcı diş ve çene eklemi hasarı, yorgun uyanma , diş ve baş
ağrısı gibi çeşitli sebeplerle uyku ve hastanın yaşam kalitesini oldukça fazla
etkilemektedir. Aynı zamanda aynı ortamda bulunan kişilerin de bu sesten
etkilenmesi ve uyku kalitelerinin bozulması kaçınılmazdır. Hastalık her ne
sebeple olsun güncel tedavide kimi ilaçlar ve diş plakları kullanılmaktadır.
Kimi hastaların bu tedavilere rağmen sorunun plakları parçalayacak kadar ileri
seviyelere ulaştığı durumlar yaşanmaktadır. Estetik ve nörolojide kullanılan
Botulinium toksini yeni aldığı migren tedavisi için onay gibi farklı amaçlarla
da hayatımıza girmeye devam etmekte. Diş gıcırdatan hastaların çiğneme kaslarına
enjekte edilmesi ile bu hastaların kas güçleri azaltılarak dış sıkma ve
gıcırdatmaları azaltılabilmektedir, hatta durdurulabilmektedir.. Hastalar
uygulama sonrası şikayetlerinde belirgin düzelme tarif etmekte ve yaşam
kaliteleri yükselebilmektedir.
Medikal Estetik Hekimi
Dr.Hüseyin
Tırman
|